Текущий номер: #3 — 2024
Архив: #2 — 2024 #1 — 2024 #4 — 2023 #3 — 2023 #2 — 2023 #1 — 2023 #4 — 2022 #3 — 2022 #2 — 2022 #1 — 2022 #4 — 2021 #3 — 2021 #2 — 2021 #1 — 2021 #5 — 2020 #4 — 2020 #3 — 2020 #2 — 2020 #1 — 2020 #4 — 2019 #3 — 2019 #2 — 2019 #1 — 2019
Лингвистические особенности научной терминологии тюркских языков в сравнительном аспекте
H. A. Dadaboyev [2016], Özbek dilinde terim yapma yolları olarak morfolojik (ekler yardımıyla), sentaktik ve semantik yolların kullanıldığını dile getirmektedir.
Türkiye Türkçesinde terim yapma yolları üç farklı kaynakta açıklanmıştır. Terim üretilmesi üzerine yapılmış ilk teorik çalışmada Özdemir [1973, S. 23] terim yapma yollarını dört başlık altında toplamıştır: Türetme, birleştirme, birden çok sözcükle karşılama ve anlam aktarımı.
Zülfikar [1991], Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları adlı çalışmasında 7 farklı terim yapma yolu tespit etmiştir: 1) Yapım ekleriyle kök ve gövdelerden terim türetme; 2) kelime birleştirme; 3) kelime türlerini değiştirme; 4) genel dilden kelime aktarma; 5) halk ağızlarından kelime aktarma; 6) tarihî Türkçe metinlerden kelime aktarma; 7) yaşayan Türk lehçelerinden yararlanma. Zülfikar’a göre terim söz varlığının geliştirilmesi için standart dil söz varlığı dışında, halk ağzı, tarihî Türkçe metinler ve yaşayan Türk dillerinden de istifade edilmelidir [Zülfikar, 1991, S. 178-180].
Türkiye’de terimbilim üzerine yayımlanan en son çalışma da Karaman [2017]’ındır. Bu çalışmada Türkiye’de terim yapma yolları şöyle sıralanmıştır: 1) Yeniden adlandırma; 2) takılama veya türetme (Türkçe köklerden ekleme yoluyla yeni terim türetilmesi); 3) birleştirme veya birleşik terim (en az iki sözcüğün bir araya getirilmesiyle terim oluşturma); 4) örnekseme (yeni terimi, var olan bir terimin morfolojik yapısına uygun şekilde oluşturma); 5) birebir çevirme (terimlerin başka dilden Türkçeye birebir çevrilmesi); 6) uluslararasılaştırma (bazı terimlerin, kaynak dildeki şekliyle Türkçeye aktarılması) [Karaman, 2017, S. 41-48].
Görüldüğü gibi, terim yapma yolları, küçük detaylar dışında, incelediğimiz Türk dillerinde aynıdır. Bu bağlamda açıklanması gereken iki terim yapma yöntemi kopya ve kısaltmadır. Kopya yöntemi, yabancı dilin leksik birimleri ile ifade edilen bilimsel kavramların ana dilde anlamca karşılığı olan leksik birimlerle ifade edilmesidir. Bu yöntem, anlam düzeyinde yeni bir terim oluşturma yöntemi olarak görülse de yeni kavramların karşılanması için dilin iç imkanları kullanıldığından dolayı yapı bakımından ya türetme ya da söz birleşmesidir. Kısaltma sırasında ise yeni bir kavramın karşılanması için yeni bir terim oluşmadığı için yapısal bakımdan kısaltmalar bu çalışma bağlamında yeni terim oluşturma yolu olarak sayılamaz.
İlk aşamada yapılan araştırma sırasında terimlerin yapı bakımından tek sözcükten (Örn.: alfabe, harf, zaman, ek, boğaz vs.) veya birden fazla sözcükten (Örn.: gelecek zaman, yapım eki, ses telleri) oluştuğunu söyleyebiliriz. Tek sözcükten oluşan terimler, yalın sözcük (Örn.: alfabe, zaman, boğaz) ve türemiş sözcük (Örn.: boğumlanma, çokanlamlılık). Özellikle Türkiye Türkçesinde görülen lehçebilim, atasözü, yantümce gibi terimler birleşik sözcüklerdir. Bunların bitişik yazılması onları tek sözcük haline getirmez; bitişik veya ayrı yazılması, bir imlâ sorunudur. Bu tür yapılar birden fazla sözcüğün bir araya gelmesi ile oluşmakta ve sentaktik yolla yapılan terimler olarak değerlendirilmiştir. Yalın sözcük yapısındaki terimler çoğu durumda anlam değişmesine uğramış sözcükler olup bunlar semantik yolla yapılan terimlerdir. Yapı itibariyle türemiş olan terimler değişik eklerin yardımıyla türetilmiş olup bunlar morfolojik yolla, yani türetme yoluyla yapılmış terimlerdir. Birden fazla sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan terimler ise sentaktik yolla, yani söz birleşmesi yoluyla yapılan terimlerdir.
Минсафина Алина Ильдаровна, Хаяти Девели, Стамбульский университет