ISSN 2686 - 9675 (Print)
ISSN 2782 - 1935 (Online)

Этимологические аспекты терминологии в области парикмахерского искусства в турецком языке

Bıyık Makası: Bıyık - (Öz Tü bıδık a.a.) ‘bıyık’, [2, 75] makas: yk. bk.

‘Fırça’ sözcüğüyle oluşturulan tamlamalar:

Kaş Fırçası: Kaş - (Öz Tü qaš) ‘kaş’[2, 248] fırça - yk. bk.

Sakal Fırçası: Sakal - (Öz Tü saqal) ‘sakal’[2, 486], fırça - yk. bk.

Ense Fırçası: Ense - ‘boynun arkası’. Hasan Eren’nin Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğünde getirdiği açıklamasına göre eski kaynaklarda eŋse olarak geçer.~ Az eŋse. - Tkm eŋse. - Nog eŋse. - KKlp eŋse. - Kzk eŋse. - Krg eŋse. - TatK iŋse 1.omuz’; 2. yer. ‘ense. - Özb ensa. - Kumd eŋze. - Çuv ěnse. Tatarcadan alınmıştır.

Eski Kıpçakçada eŋse (> ense) olarak geçer. Brockelmann (OGM 107. §) -se ekiyle yapılmış bir türev olarak değerlendirmiş, ancak en kökünü açıklamamıştır. Sevortyan (ÊSTJa1989, 190-191) buna benzer türevlerin normal olarak fiil köklerinden yapıldığını dile getirerek *en- kökünün *eŋ - ‘eğmek’ biçimiyle birleştirilebileceğini, *en- kökünün de eğ- biçimine benzediğini bildirmiştir. Ona göre, Türkçede 'arka, sırt' olarak kullanılan eğin (< eŋin) de eğ- (~ *eŋ -) kökünden gelir; [9, 136-137] fırça - yk. bk.

Boyun Bandı: Boyun - (Öz Tü bojun)- ‘boyun’ DTS 110.; bant/band - (Fr bande a.a. ~ Ger bandam a.a. < bindan ‘bağlamak’ < HAvr bhendh -  a.a.) ‘bağ, şerit’. [2, 65]

Duş Bonesi: Duş - (Fr douche a.a.~ İt doccia ‘su borusu’< OLat ductiare iletmek, nakletmek); [2, 131]  bone: yk. bk.

Kirpik Kıvırma Makinesi: Kirpik - (ÖzTü kirpik) ‘göz kapağındaki kıllar’[2, 262]; kıvırmak - (ÖzTü kığır-) ‘hasislik etmek, kısmak, kırmak, bükmek, burmak, buruşturmak’[2, 260]; makine - (İt macchina a.a. ~ Lat machina ~ EYun mēꭓanē ‘aygıt, mekanizma, özellikle makaralı kaldırgaç’ ~ HAvr magh- ‘yapma, yarama, yapabilme, gücü olma’) ‘araç, aygıt’.

Tel Toka: Tel - ‘türlü metallerden yapılan ince ip, kiriş’ ~ Az tel - Nog tel - Kmk tel < Erm t'el ‘thread, wire’. - Arapça (Suriye) tel ‘fil de fer’ Türkçeden alınmıştır. Kürtçe’de de têl olarak kullanılır. Arnavutça tel Türkçeden alındığı gibi, Rumca τέλı de Türkçeden geçmiştir [9, 400]; toka yk.bk.

Tıraş Losyonu: Tıraş - (Fa tarāş ‘1. kazıma, yontma, tıraş etme; 2. tıraş edilmiş şey, yonga, talaş’) ‘Saç veya sakalı kesme işi, yülüme’; [2, 488] Losyon - (Fr lotion  ~ Lat lotio/lautio ‘banyo suyu’< lavare, laut- ‘yıkamak’). [2, 297]

Kuaförlük terminolojisi dahil olmak üzere Türkçede, antroponim ve toponim sözcükleri yaygındır. Araştırdığımız terimler çerçevesinde de bu tür sözcüklere rastlanmıştır. Örneğin:

Boya Naylonu: Naylon - (1938  Du Pont Corp., Amer. kimya şirketi; marka Nylon) ‘bir tür plastik madde.’ [2, 346]

Jilet - (marka Gillette ‘tıraş bıçağı markası’ < öz King Camp Gillette Amerikalı sanayici 1855-1932) ‘tıraş bıçağı.’ [2, 230]

Kolonya - (Fr eau de cologne  ‘Köln suyu’ Köln kentinde 1709’dan itibaren Johann Maria Farina ve varisleri tarafından üretilen alkollü esans < öz Cologne Almanya’da bir kent, Köln) ‘alkollü bir esans’. [2, 267]

3 — 2023
Автор:
Галяутдинова Луиза Михайловна, Кызылкая Зиля Хайдаровна, Казанский (Приволжский) федеральный университет, Казань, Россия